Sevgili
Pembe Fiyonk beni mimlemiş,geç kalmadan hemen cevaplıyorum!
(bu arada hemen bir ilan-ı aşk edeyim,pembe fiyonk ve tatlı görümcesi Ofiş'i çok seviyorum bennn ♥♥♥ )
1.Hırs: En ucuz güzellik ürününüz hangisi? En pahalı güzellik ürününüz hangisi?
Sanırım en ucuz ürünlerim vücut losyonlarım.Pahalı da olsa ucuz da olsa hepsi aynı işlevi görüyor diye genelde market markalarından alıyorum. Bir de bazı yüz yıkama jellerim uygun fiyatlı hep.Oje kullansaydım kesinlikle oje olurdu bu soruya cevabım.Bir ojeye Chanel diye asla 70 lira vermezdim :)
Pahalı ürün iyi üründür diye bir takıntım yok,herşeyi deneyip cildime iyi geleni bulmaya çalışıyorum.En pahalılar sanırım Benev ve Skin Ceuticals ürünlerim. Makyajda ise fondotenlerimden bazıları diyebilirim.
2.Öfke: Hangi güzellik ürünleriyle aşk-nefret ilişkiniz var? ( yani bir bayılıp kullanıyorsunuz,sonra bir dönem nefret ediyorsunuz,sonra gene ona dönüyorsunuz vs. ) Hangi güzellik ürününüz bulmakta en zorlandığınız oldu?
Pudra! Özellikle Mac studio fix pudram.Normalde pudra kullanmayı hiç sevmiyorum ama arada bu ürüne elim gidiyor.Bolca nemlenmiş cilde uygulayınca "aman ne güzel oldu bu neden kullanmıyorum ki? diyorum ama birkaç gün sonra yine pudralar benim için diye bırakıyorum.Sonra tekrar dön!
Bu aralar çok sevdiğim Guerlain Parure Aqua fondotenimin sadece Asya kıtası için üretilen ve sadece orada satılan en açık rengine ulaşmaya çalışıyorum. Kafamda planlar var,inşallah ulaşacağım,kurtulamaz benden :)
3.Oburluk:En lezzetli bulduğunuz güzellik ürünleriniz neler?(illa tat olarak değil,bazı ürünler göze de lezzetli gelirler ya,cıvıl cıvıl rengi olur vs.. )
LUSH ürünlerimin hepsi nefis kokulu,misss! Kocaman evi bile mis gibi kokutuyorlar.Sabunlar (mesela Rock Star,Sultana of The Soaps, Karma ) duş jöleleri (Joy of Jelly discontinued olmuş,vurun beni!) Banyo balistikleri,duş jelleri,masaj barları..Daha da sayarım!
Lush paketlerinin üzerindeki "Lütfen yemeyiniz!" uyarısı benim için konulmuş sanırım.
4.Tembellik:Hangi güzellik ürünlerini üşengeçlikten çoğu zaman kullanmıyorsunuz?
Cildim için hiçbirşeye üşenmem ama saçıma bilumum yağlarla maske vs yapmayı,sarmayı,beklemeyi falan hiç sevmiyorum.En fazla 10 dakikalık bakım maskelerini kullanıyorum çoğu zaman.Diğerleri vıcık vıcık,hiç uğraşamıyorum.
5.Gurur:
Hangi güzellik ürünü sizin kendinize daha çok güven duymanızı
sağlıyor? (yani onu kullanınca çok daha kendinizden emin vs
hissediyorsunuz)
Fondoten!Allaha şükür cildimde hiçbir sorun yok ama fondotenin verdiği o parlak ve pürüzsüz etkiye bayılıyorum! Makyaj yapmadan çıktığım günlerde bile illa fondoten veya renkli nemlendirici kullanırım. Rengi eşitlenmiş,parlak,sağlıklı bir cilt görüntüsü bence makyajdan çok çok daha önemli..
6.Tutku:Karşı cinste en çekici bulduğunuz özellikler neler?
İlla karşı cinste olması gerekmiyor,karşımdaki insanlarda ilk dikkat ettiğim nokta çoğu insan gibi koku oluyor,iyi mi kötü mü bilemiyorum :( Bebeklerde bile durum böyle benim için..
7.İmreniş: Hangi güzellik ürünlerini hediye olarak almak isterdiniz?
Hmm,bugünlerde La Mer ürünlerine hayır demem herhalde! Bir de Dermalogica'dan denemek istediğim birkaç ürün var.
Bazı parfümlerim de bitti,babama duyurmam lazım,tam da bugün havaalanında buluşacakken onunla :))
Ben de mimi yapmak isteyen herkese gönderiyorum!
Gelelim en çok soru gelen konulardan birine,dikiş!
Önce makinamdan bahsedeyim size,
Şu yazıda sizin fikrinizi almıştım.Çoğu kişi amatör bir model işini görür demişti.Sonra yabancı kaynakları okudum,dikiş bloglarını da hatmettim.
Açıkçası 500-600 'ye kadar çıkartmıştım bütçeyi.
Pfaff ve Bernina en beğenilen,en sağlam,en tavsiye edilen markalar. Birazcık usta olsaydım alabilirdim,ama şu an benim için gereksiz profesyonellikteler.Zaten annemin teyzem tarafından el konulan bir Pfaff makinası var,belki birgün onu alabilirim :))
Singer'den çok şikayet vardı.Artık Çin'de üretim yaptığı için parçalarının eski kalitesi kalmamış.Çok sık hata veriyormuş.Onu zaten en baştan eledim.
Geriye Brother ve Janome kalmıştı.Janome hakkındaki yorumlar azımsanmayacak kadar iyiydi. (Japon firması olduğunu gözardı etmemek lazım) . Brother da zaten kült bir marka biliyorsunuz..
Bir akşamüstü ani bir ilhamla kalktım İMÇ'ye gittim.Blokları ve isimleri önceden ajandama kaydetmiştim.
Birkaç yer gezdim,fiyat aldım.
En son Sevilmişler Makina'ya geldim.Oradaki beyefendi gayet açık sözlü ve dürüst bir şekilde herşeyi açıkladı.Alacaksam eğer kesinlikle Janome almamı,zaten Janome'yi üreten firmanın Bernina'yı da ürettiğini söyledi. (Sonra fabrikanın kataloğunda gördüm zaten,gerçekten de aynı fabrika ve firmaymış,hatta aslında robot üretiliyormuş orada.).
Brother iyi bir marka ama içindeki bazı parçalar plastikten yapılmaymış (en azından benim baktığım amatör ve amatöre yakın modellerin) . Janome'nin ise hepsi metal.
Son olarak ise İsmek de artık hep Janome alıyormuş. (Bunu da sonradan teyit ettirdim,hatta bir İsmek öğreticisinin evinde de Janome kullandığını gördüm) Neyse,marka belli olmuştu benim için,ama model hala sorundu.
O zaman neyin ne demek olduğunu pek anlamadığım için hangi özelliklerin olması gerekir falan hiç bilmiyordum tabii.Internet yorumlarında okuduğum tek şey ilik açmanın tek adımlı olması gerektiğiydi (bu da anca profesyonel makinalarda var).
Ama beyefendi bu konuda da dürüst davrandı,en basit ve en ucuz modelinin gayet güzel iş göreceğini söyledi.
Burada bir noktayı da söyleyeyim size,fiyatlar desen çeşitliliğine göre artıyor. 1000 liradan sonra ise overlok özelliği ekleniyor.Yani eğer piko desenleri,süsleme falan yapmak istemiyorsanız (ki ben kesinlikle sevmem) o zaman ya 300 liralık basit modeli,ya da 1000 lira üstü (tam fiyatını hatırlamıyorum) overlok özellikli makinayı alacaksınız.Diğer modellere sadece desenler için para veriyorsunuz çünkü.
Sadece 50 lira daha ekleyerek bir üst modeli alabilirdim,ama sadece hiç kullanmayacağım desenler dikiyor diye.Hepsinin parça,dikiş kalitesi aynı.
Hiç dikiş bilmediğimi söyleyince o konuda da yardımcı oldular :) Alt katta küçük bir atolye açmışlar,tüm model makinaları almadan önce denetmek için.Bir sürü çeşit kumaş var. (Janome'nin bir özelliği de kot gibi kalın kumaşları kolayca dikebilmesi,denedim,dikti gerçekten de). Orada bir bayan size istediğiniz herşeyi anlatıyor,hatta bir günlük özel bir eğitim de veriyor (ben gidemedim ne yazık ki). Makinanızı denetiyor,iğne iplik nasıl geçirilir gösteriyor vs.
Neyse 290 (ya da 299,tam hatırlamıyorum) bu en basit modeli aldım satıcının tavsiyesiyle. (Model-TR1018)
Alış hikayesi budur,gelelim dikiş hikayesine.
0 deneyiyim vardı bu konuda bildiğiniz gibi.
Ama ben çok küçük yaştan beri el işlerine çok düşkün olduğumdan (dantel,örgü,nakış,etamin aklınıza gelen herşeyi yaptım :) ) bu işi de kıvırabileceğimden emindim :), ki öyle oldu.
Eve geldim,makina kitapçığına bakarım parçaları taktım,ipliği geçirdim ve diktim! Hatta o gece bir tunik bitirmiştim.
Peki nasıl yapıyorum hiç teknik bilmeden?
Mantık yürütüyorum :) Modeli kafamda belirledikten sonra bazen kalıpla,bazen de sevdiğim bir kıyafeti direk kumaşın üstüne koyarak kesiyorum. Genelde kolayca oturuyor. Yaka ve kol oturtmaları biraz zorluyor,onda da Burda dergisinin yönergelerini okuyarak ilerlerseniz bir şekilde oturuyor yerine.
Son zamanlarda ise hep şu yöntemle birşeyler dikiyorum,komik ama :))
Dikdörtgen kumaşın ortasından yaka deliğini açıp üstüme geçiriyorum,üstümde iğnelerle şekil veriyorum.Tam tasarım oluyor yani.Böyle diktiğim bir tunik harika oldu,hava biraz daha ısınsın göstereceğim size inşallah.
Fermuar geçirme, temiz dikiş gibi konuları ise Singer Dikiş Teknikleri kitabından öğrendim.Her şeyi aşama aşama anlattığı için kolayca uygulayabiliyorsunuz.
Etekler için bazen kalıp çıkarıyorum,bazen yine dikdörtgen kumaşı üzerimde tutarak ölçü alıyorum,ona göre kesip model veriyorum,kalıpsız yani.
Bazen Burda kalıplarının üzerinde oynayıp model veriyorum.Nervür ekliyorum mesela,yaka modelini değiştiriyorum vs.
(Pelerinin modelini biraz değiştirdim,keçe kumaş kullandım bu sefer, yakasına deri geçirdim ve altın düğmeler diktim)
Overlok makinası olmadığı için pek temiz dikiş dikemiyorum.Dışarıdan hiç sorun yok ama kıyafetin içi biraz sorunlu oluyor :) Kendime diktiğim için takmıyorum bu konuyu da fazla..Çeşit çeşit kumaşlarla oynamaya bayılıyorum,zaten şu an ev çıfıt çarşısı kıvamında. Kumaş almak hastalığa dönüşüyor inanın..
İstediğin modeli,istediğin uzunlukta,en fazla 10 liraya mal ederek giyebilmek çok hoş.Zaten alışveriş çılgınlığım çok azaldı bu işe giriştikten sonra."O kadar basit modellere 100 lira verilir mi,dikerim ben bunu!" kıvamında geziyorum hep.
Evet diktiğim çok şey var ama çoğu baharlıktı,bir de kombinle göstermek istediğim için şimdiye kadar yayınlamadım.İnşallah teker teker koyacağım onları.
İşte öyle,sorularınız olursa yine cevaplarım.
Bu arada,benim Burda arşivim o kadar minicik ki.Sadece 2011 eylül ayından beri olanlar var.O yüzden sizdem ricam eski sayılar,hatta 90'lı yıllar falan elinde olan varsa bana sadece ozalitçiye gidip kopya alacak kadar bir süre için ödünç verebilir mi? Hatta sizin yanınızda da yapabilirim bunu,ödünç almama gerek kalmaz yani :) Maalesef sahaflarda artık hiç kalmamış eski sayılar.Olanların da kalıpları yok. Çok mutlu olurum birinizde varsa ♥