Sunday, June 24, 2012

En güzel Cupcake Hamuru!

 Instagram ve Facebook'da paylaşınca tarifi isteyen çok olmuştu,işte paylaşıyorum!
Ben keki nemli,kabuğu yumuşak severim.Normal ev keklerinin üstünü yiyemem mesela :)
Şu teyzemizin bu kek karışımları ülkemize gelene kadar kendi tariflerimizi nemli yapmaya uğraşalım bakalım.Hoş,püf noktaları var.Yazının sonunda paylaşacağım!

Bizim bloglarda tariflere şöyle bir baktım,çoğu kalın kabuklu,sert görünümlü,kızarmış muffin görünümlü sözde cupcakeler çıktı ortaya.İşi ustalarına bırakalım dedim ve yabancı bloglardan uzun zamandır bir sürü değişik tarifler denedim,hepsine bir kusur buldum.Ta ki bu hamura kadar.
İşte en güzel cupcake tarifi bu!
Beyaz,hafif vanilya kokulu,puf puf kabarık,yumuşacık,hafif ıslak.Ağzınızı sulandırmıyor mu? :)

Mükemmel kabardı hamur.
Yine yabancı blogdan şöyle bir tarif yazmışım,onu bize adapte ettim.
Ben bunları kullandım :
  • 4 iri yumurta
  • 1+1/3 su bardağı şeker (cup ölçüsü değişik ama bardakla yapınca da sonuçta karışım oranı değişmiyor)
  • 1 bardak sıvı yağ ya da bir paket margarin büyüklüğünde tereyağı
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 3 bardak un
  • 1 + 1/3 su bardağı süt
  • 1 su bardağı hindistan cevizi (eklemeyebilirsiniz)
  • 1 pk kabartma tozu (tarifte 1 yemek kaşığı +1 çay kaşığı diyor,o da bizim paketlere eşit neredeyse)
  • Dr Oetker Premium Vanilin (birazcık silkeleseniz bundan yeter.Çok keskin olduğu için fazlası kötü kokuyor bence )
Yumurta beyazlarını ayrıca çırpıp kar haline getiriyoruz.
Diğer malzemeleri normal kek yapma prosedüründeki gibi karıştırıp hamur yapıyoruz ( Burada püf noktası için bakınız notlar:)
En son beyazları ekleyip hafifçe karıştırıyoruz ve kalıplara paylaştırıyoruz.
170C 'de 20-23 dk yeterliydi benim fırınım için. Önce turbo çalıştırdım,biraz kabardıktan sonra alt-üst fırın ayarına getirdim.Böylelikle daha da kabardılar.

Gelelim püf noktalarına;
Çok tarif denediğim için kendimce bazı noktalar buldum nemli bir kek elde etmek için :)
- Sütü biraz azaltıp,azalttığımız kadar sourcream eklemek.O malzeme burada satılmıyor,o yüzden biz ne yapıyoruz? 1 bardak sütü elma sirkesi ya da limonla kestirip karışıma öyle ekliyoruz. Yukarıdaki tarifte 1+1/3 bardak sütü böyle kestirerek ekledim ben. Yumuşacık oluyor öyle yapınca.
-Tereyağı yerine sıvı yağ kullanmak.Kurabiyelerde tereyağ kıtır kıtır hoş bir tat veriyor ama pasta ve keklerde sıvı yağ kesinlikle daha yumuşacık ve puf puf yapıyor.(Zeytinyağı kokusunu hamur işlerinde sevmediğim için ayçiçek yağı kullandım)
-1-2 kaşık krema eklemek. (Bu tarifte eklemedim)
-Yine 1-2 kaşık labne peyniri eklemek. (Eklemedim)

Bu püf noktalarından herhangi birini herhangi bir tarifte uygulayabilirsiniz :)

Kremasına gelince,biliyorsunuz cupcake kreması çoğu zaman tereyağı+vanilya+pudra şeker ya da krem peynir+vanilya+pudra şekerinden oluşuyor.İki seçenek de bizim damak tadımıza uygun olmadığından,ama aynı zamanda öyle katı dokulu bir krema elde etmek istediğimden yine kafamdan bir tarif uydurdum :)
1 küçük paket labne peyniri,3 kaşık tereyağ,vanilya,tadına bakarak eklediğim (miktarını bilmiyorum) pudra şekeri,pembe renk verecek kadar da kırmızı gıda boyasını çırptım.Karışım katılaşınca bir pakaet de kaymak tadında şanti ekledim. Çok hoş dokulu,hem de katı bir krema oldu.Hatta biraz da limon aroması ekledim sonra,hindistanceviziyle çok yakıştı.
Ne uzun yazı oldu yalnız,altı üstü bir kek tarifiydi.
Denerseniz yorumlarınızı duymak isterim!
Image and video hosting by TinyPic
Saturday, May 12, 2012

Kadıköy Cuma Pazarı / Fabric Bazaar

Scroll down for English. Beware,this is a very long post with lots of photos!

Uyarı! Süper uzun,coooook bol fotoğraflı bir yazı bu! Hoş,herkesin maç yüzünden avare olduğu bir saatte yazı yayınlamak ne kadar mantıklı orası tartışılır :)
Pazar görmek isteyen çoktu,umarım bu fotoğraflar onları tatmin eder. Gördüğüm,beğendiğim herşeyi çektim zira.
İstanbul'da olmayanlar için açıklayayım; Kadıköy cuma pazarı kumaş pazarı.Yani kumaş ağırlıklı desek daha doğru olur herhalde.Envai çeşit kumaşlar,perdeler,dikiş malzemeleri,kurdelalar,pullar..Aklınıza gelebilecek her türlü dikiş/tuhafiye ürünleri ar anlayacağınız.Sebze meyve de var tabii. Kıyafet de satılıyor ama salı pazarı gibi değil.
Toplu taşımayla da çok rahat ulaşılabilen bir pazar. Kadıköy Hasanpaşa'da kuruluyor. Metrobüsün Uzunçayır istasyonunda inerseniz kolayca ulaşabilirsiniz. Otobüs-minibüsler de var tabii ama hatların isimlerini bilmiyorum maalesef. Bilenler yorum kısmına yazarlarsa eklerim buraya.
Şu bloğun sahibesi ve ben aynı hastalığa tutulduk. Kendimizden geçiyoruz her hafta. O da bu yazısında anlatmıştı pazar maceramızı. Ama benim evim çıfıt çarşısına döndüğü için o haftadan sonra kendime söz verdim bir daha almamak için. Bu hafta sadece anneme kumaş aldım mesela :) Elimdekiler dikilmeden bir daha almayacağım inşallah.


IMG_0288
 Bakınız sayın B.Nur.Sabırsızlanırken.

Wednesday, May 2, 2012

Umre Hazırlıkları

Hayır ben gitmiyorum,ne yazık ki (yaz için öyle bir niyetimiz var gerçi,inşallah nasip olur). Ama birkaç arkadaş rica etmişti ondan yazıyorum bunları. Hatta mail yoluyla da çok soran olmuştu.
Allah nasip etti şükür çok kez ziyaret ettim.O yüzden bu konuda nacizane önerilerimi yazabilecek kadar deneyimli sayıyorum kendimi :) Özellikle ilk defa gidecek olanlar varsa umarım az da olsa yol gösterici bir yazı olur.
En öncelikli sorun kıyafet. Orada ne giymeli?
Bu konuda birkaç önerim var size.

Herkes genellikle abaya giymeyi tercih ediyor. (bu arada abaye değil,abaya :) Şu videoda 44. saniyede Hind BelJafla'nın nasıl telaffuz ettiğini duyabilirsiniz )
Abaya evet giymesi çok rahat.Ama biz alışık değiliz öyle bir sıcakta simsiyah birşey giymeye. Bir de burada satılan abayaların kumaş kalitesi feci. Resmen naylondan yapıyorlar ve sıcakta iğrenç bir koku çıkıyor o naylondan. Bir de acayip taşlar,kurdeleler falan yapıştırıyorlar,hiç sevmiyorum.O yüzden benim önerim oraya gider gitmez giymeye idare edecek bir abaya alın buradan. Oraya gidince envai çeşit içinden seçip beğenip alırsınız. Hem de çok daha uygun bir fiyata. Tamam amaç alışveriş değil ama şimdi inkar etmeyelim,hepimiz çarşı geziyoruz orada da . Özellikle Medine'de mescit belli bir saatte kapandığından mecburen dışarıda vakit geçiriyorsunuz.
Peki İstanbul'da nereden alabiliriz abaya? Fatih Ferrace'de idare edecek modeller var. Ben bu yaz için bir tane aldım hatta.
Facebook sayfasında da yazmıştım, Fatih'teki mağazalarda NCL markalı abayalar satılıyor.Hatta mavi,gri renk falan da yapmışlar. En sade,en beğendiğim modeller onlar oldu,kumaş kalitesi yine feci olsa da.Fiyatları da biraz tuzlu açıkçası,320 lira.
Çarşamba tarafına doğru inerseniz orada daha uygun fiyatlı hem üretim hem de satış yapan abaya firmaları bulursunuz.Onların da kumaşları aynı,modeller de fena değil.Fiyatları uygun.
Erenköy butiklerinde farklı modeller var. Hatta en güzeller bence oradalar.Tabii fiyat farkını tahmin edebilirsiniz.
Bir de diktirme opsiyonu var,ben kesinlikle bunu tercih ederdim.Gidin terletmeyen uçuş uçuş bir kumaş alın Ümraniye'den ve diktirin :) Arap arkadaşlarıma sormuştum abaya kumaşının adı ne diye, "nada" olduğunu söylediler. Burada bulabileceğimizi sanmıyorum ama aklınızda olsun. Suudi Arabistan'daki kumaşçılardan alabilirsiniz.  Burda ferace kumaşı diye naylon bir kumaş koyuyorlar önünüze.

Gelelim 2.kıyafet opsiyonuna.
Tekbir'i pek beğenmiyoruz biz ama farklı biz gözle bakınca orada umreye uygun çok sayıda tunik bulunduğunu görürsünüz.Vücuda oturmayan bol kesimli,diz altına kadar inen birçok tunik var.Ben daha önce almıştım hatta bembeyaz bir tane,çok rahat giydim orada. Altına bol keten bir pantolonla inanılmaz kullanışlı oluyorlar.

Pantolon zaten en rahat olay orada. Oxxo 'da her sezon çıkan bosbol kesimli,yüksek belli,pamuklu kumaştan pantolonlar olur, görmüşsünüzdür. İşte onlardan mutlaka alın.
Yine vücuda oturmayan,pardesüye benzer tunikler Ferrace mağazasında da var. Hem de uçuk pembe,beyaz gibi açık renklerde. Oraya da bakın.

Ben nasip olur da gidersem bu sefer renk renk böyle kaftanlar dikmeyi düşünüyorum. Çok rahat olacağından eminim. Herhangi bir kumaş alıp kendiniz de dikebilirsiniz,dikimi çok kolay. Hatta kalıp da göstereyim size :
Üst-yan taraftaki kumaşı biraz daha uzun bırakırsanız uzun kollu olur.
Gri olan kaftan yuvarlanarak kesilip dikilmiş.Böyle dikdörtgen değil.Yarım daire şeklinde yani.
Bir de ipekli bir kumaştan yazlık pelerin diktirebilirsiniz.

Ne örtelim konusuna gelince;
Aker tek renkli çeşit çeşit yaz serinliği serisi çıkarmış. Bence harika bir alternatif.
İkinci önerim ise vual şallar. Şüşütown yaz serisine göz atabilirsiniz.

Ayakkabı önerim ise Birkenstock, Camper, Clark's gibi markalar kesinlikle. En rahat sandalet,parmak arası veya düz terlik modellerini bu firmalar yapıyor. saatlerce yürüseniz bile ayak ağrınız minimum oluyor.Hotiç,Elle gibi markalar da bu tarz sandalet/terlikler yapıyor her yaz sezonu. Onlara bakabilirsiniz. Düz taban değil de hafif dolgulu,hafif topuklu ayağı tam saran modeller çok daha rahat .




Bu tip çantalar ise hem seccade,kitap vs,hem de terliklerinizi koymak için kullanışlı oluyor.
Kıyafet önerileri bu kadar. Gelelim aklıma gelen bazı noktara.
- Abayanın içine giymek için uzun veya kısa tayt alabilirsiniz.Külotlu çoraba katlanmak zor.
-İhramlıyken parfüm kullanmamak için daha önce bahsettiğim renksiz,katkı maddesiz ve kokusuz kristal deodorantlardan edinin mutlaka.
-Islak tuvalet kağıtlarını depolayın. Her markette var.
- Şimdi tüm oteller yemekli ama siz yine de çantanızda atıştırmalık birşeyler götürün buradan. İnsanın içi eziliyor açlıktan bazen.Bazen şekeri düşüyor vs. Bir de orada alışveriş merkezlerindeki yemek mekanlarında hamam böcekleri kol geziyor. O ortamda yemek yemek imkansız. KFC,Mc donalds vs ise o sıcakta hiç gitmiyor.
-Araplar beni kaçırdı,yok takip etti vs gibi şeyler bana biraz da Türklerin abartması gibi geliyor açıkçası. Evet bakıyorlar,yavşıyorlar ama siz kafanızı çevirirseniz ya da sert bir şekilde bakarsanız kimse uzatmıyor. Laf atarlarsa dinlemeyip gidersiniz. Çok defa tek başıma dolaşmışımdır çarşılarında,başıma öyle birşey gelmedi çok şükür. Açık vermezsen kimsenin seni kaçıracağı falan yok yani. Öyle kadınlar gördüm ki,adamlar "güzeeeel ,güzeelll kardeş" dedikçe bunlar ay bana ne dedi diye kıkırdıyor. Öyle yaparsan yüz bulurlar tabii.
Genellemiyorum,kişisel fikrim bu.
-Hilton'un altındaki çarşıda benim içim bol bol Baskin robbins dondurma yiyin :) Movenpick dondurması da harika. Burada da paketlenmiş satılıyor ama orada açıkta satılanlar gibi lezzetli gelmiyor insana.
-İmkanınız varsa bir taksiyle anlaşıp kendi halklarının alışveriş ettiği merkezlere ve marketlere gidin. Envai çeşit ürünü çok daha ucuz fiyata bulabilirsiniz.Elbiseler,pijamalar,tarak-toka,herşey süslü süslü :)
-Al baik yiyin :) Babanıza,eşinize kiminle gittiyseniz ona aldırın mutlaka. (Kadınların girmesi yasak) Hayatımda yediğim en ama en lezzetli tavuk o. Şimdi bile canım çekti. ilk yediğimde ilkokul 2'ydim sanırım :)) Ne KFC, ne Popeyes o lezzeti yakalayamaz..
-Oradaki hizmetlilere dağıtmak için buradan oyalı yazma vs hediyeler alın yanınıza. Çok mutlu oluyorlar. İlla hizmetlilere vermek gerekmiyor,yanınızda oturup size gülümseyen başka milletten herhangi birine verebilirsiniz. Herkes çok seviniyor. Babaannem patik falan verir mesela :)) Çocuklar için de şeker çikolata vs.
-Gitmeden yanınıza mutlaka kenacort vs gibi mantar kremleri alın.
-Güneş kremi çok çok çok önemli! Tavsiyem şu yazımda bahsettiğim Avene yüksek koruyuculu krem.Sadece yüzünüze değil el ve ayaklarınıza da uygulayın.

Şimdilik aklıma gelen noktalar bunlar. Sizin sormak istediğiniz bir nokta varsa seve seve cevaplarım.
Allah gitmeyen herkese nasip etsin,gidenlere de tekrar tekrar gitmeyi nasip etsin ♥
Image and video hosting by TinyPic