Friday, March 30, 2012

Sotra

Sotra Cidde'de satış yapan bir butik. Bir arkadaşımın bloğu sayesinde görsellerine rastladım ve tam da yaz gelirken bayıldığım bu efil efil elbiseleri sizinle de paylaşmak istedim. Ulaşmak mümkün olmasa da diktirmek mümkün değil mi?


















Bazı modeller sade ve şık abiye olmaya çok uygun.
Tuesday, March 27, 2012

Bahar Renkleri-Mart Ayı Favorileri

Uzun zamandır ayın favori ürünlerini yapmamışım.Mart değil de,martın güneşli geçen 2.yarısı favorileri diyelim bunlara. Fondoten,rimel ve pudra bu aya mahsus değil,her zaman favorim olan markalar ve ürünler. guerlainfondoten givenchypudra
Pudrayı (Givenchy prisme) yüzüme kullanmıyorum genelde.Göz kalemini sabitlemek için göz altına ve kapağına hafifçe uyguluyorum. Bazen tüm yüzüme de uyguluyorum tabii. Mis gibi,gül kokulu. Guerlain Parure Aqua ise muhteşem ötesi bir fondoten. Eğer kuru/karma cildiniz varsa ve parlamayı çok da sorun etmiyorsanız kesinlikle çok memnun kalırsınız. Bunun yazısını daha sonra ayrıntılı yazacağım. mackapatici
-Mac Select Moisture Cover kapatıcı.
 Bir sürü kapatıcım var,gereksiz yere almışım. Bunun haricindekiler gözaltlarımı inanılmaz kurutuyor ve çizgilere doluyor.Bu concealer ise hafif yapılı ve nemlendirme özelliği iyi. Çok sorunlu göz altlarınız varsa işinize yaramayabilir çünkü kapatıcılığı fazla değil.
- Mac Velvetone asansörlü kaş kalemi
Kaş kalemi benim olmazsa olmazım. Yazın ortasında bile akmıyor bu kalem. Bu kaçıncı aldığım bilmiyorum.Mağazaya geldiği gün tükeniyor bu rengi (siyah) .En son 2 ay beklemiştim. Tüm İstanbul'daki Mac mağazalarına sorduğum halde hiçbir yerde yoktu. En sonunda yine İstinye'de buldum,sonuncu kalanı aldım.
 ysltoucheeclat
-Loreal Telescopic Carbon Black Maskara
-Yves Saint Laurent Touch Eclat Aydınlatıcı
Stresli,depresif,ışıltısız günlerin kurtarıcısı. İki darbeyle aydınlatıyor yüzümü. Genelde kaş altına,göz pınarına,burun kenarlarına kullanıyorum. yslruj
Bahar renklerinde rujlar ♥ -YSL Rouge Volupte 30
tam bir somon pembesi.Bayılıyorum. Dudakta nasıl durduğuna şuradan bakabilirsiniz.Bu rujların yapısını çok seviyorum. İnce ama örtücü.
-Maybelline Bubblegum
-Mac Creme cup (dudak rengine çok çok yakın çok tatlı bir pembe ) macallik Web Sharpen
-Mac allıklar. Bunların ciltte belli belirsiz duruşunu seviyorum. kiehls
-Kiehl's nem maskesi.
termalsprey
-Essence 3 renkli kapatıcı ve Chakra termal yüz spreyi.
Essence kapatıcıyı yanılmıyorsam Almanya'da bir marketten almıştım.Pembe,yeşil ve bej renkli kapatıcılar var içinde. (biliyorsunuz göz morluklarını pembe alt tonlu kapatıcıyla,yüz kırmızılıklarını ise yeşil tonluyla kapatmak lazım)
cartier
Cartier Baiser Volé uzun zamandır flört ettiğim bir parfüm. Sonunda benim oldu :) Genel tercihlerimin aksine çiçeksi,pudralı bir koku. Tenime uyum sağladı o yüzden gün boyu kalıcı.Şimdiye kadar sadece iki çiçeksi parfümü çok sevdim,biri bu,diğeri Chloé ♥

Birkaç kişi bana günlük makyajımda ne kullandığımı sordu.Yeri gelmişken onu da anlatayım. Bir kere hergün fondoten kullanıyorum.Makyaj yapmadığım günlerde bile mutlaka renkli nemlendirici veya fondoten sürerim.Bence cilt renginin bütünlüğü,cildin pürüzsüz görünüp sağlıklı bir ışıltıya sahip olması en güzel makyaj .

Günlük kullandığım fondotenler hep çok ince yapılı,nemlendirici özellikli,asla kalıp gibi durmayan fondotenler.Hatta bakım yapıyorlar.Fondotenin cildiniz normalse eğer zararının olmadığına inanıyorum,tabii temizliğine dikkat ettiğiniz sürece.Ben mutlaka temizleme yağı+jel ile temizlerim cildimi.Bir de fondotende ucuza kaçılmaması taraftarıyım.Allık,rimel,ruj,kalem vs gibi ürünlerde fiyat -kalite oranı pek farketmiyor ama fondoten-pudra gibi cilt ürünleri öyle değil. Market markalarına güvenemiyorum bu konuda.
Kapatıcı genelde kullanmıyorum.Fondoteni göz altlarıma da sürüyorum,gerek kalmıyor ekstra kapatıcıya.

Genelde füme renkli bir göz kalemini üst kirpik dibine çok hafif dağıtarak,alt kirpik dibine göz ortasından göz ucuna doğru hafif kalınlaştırarak sürüyorum. Göz pınarına kadar asla uzatmam çünkü hem göz şeklimden dolayı yakışmıyor,hem de göz pınarına yaklaşınca akıyor.Diğer türlü tüm gün akma yapmıyor. Yine göz şeklimden dolayı göz ucuna hafifçe kuyruk yaparım her zaman. (Bunu okuyan annem ve kardeşim gülecekler burada biliyorum :) )
Eğer bir hanımlar buluşmasına,toplantıya vs önemli bir yere gideceksem biraz abartma potansiyelim var :) O zaman aynı ritüeli jel eyeliner ile yapıyorum.Daha keskin ve simsiyah görünüyor. Rimel ve kaş kalemi ile bitiriyorum. Buraya kadar hepsi hergün yaptığım işlemler.
Ruj sürüyorum canım isterse.Hergün kullanmıyorum.Allık da keza öyle,canım isterse. Eşarpları kirletiyor diye sürmekten kaçınıyorum genelde.

Ve diğer öne çıkanlar :
 magnoliapuding Forum İstanbul CookShop'ta beni her daim Magnolia puding kaşıklarken görebilirsiniz. Haftada 3 gün yemezsem aklım kalır :) Evde yapmayı denedim,gerçeğine çok yakın oldu.Yine de birgün Magnolia Bakery'nin gerçek pudingini tatmak istiyorum ♥ Bu tarifle denedim. Normal pudingi hiç sevmem bu arada . kumas
Bunların hepsi elbiselik değil.Bazılarıyla craft yapıyorum. altinkolye

evterligi
Neşe'nin hediye ettiği ev ayakkabıları♥ Bu arada şu an bunu okuyan herkes minik bir dua edebilir mi Neşe için? Eşinin askerliği güzel bir yere çıksın,Neşe de tek başına üzülmesin diye nolur :) pawsbabet
Şu an hemen hemen her alışveriş sitesinde satılan Cute Paws babetler.Ben İstanbul temalı olanı seçtim.
 naturewalk dere
Eriyen karsularının oluşturduğu minik dereler,sarı çiğdemler,bol oksijen..


Alt yazıda yorumlardaki tüm soruları cevapladım.
Image and video hosting by TinyPic
Wednesday, March 21, 2012

Bir Mim ve Dikiş Hikayesi


Sevgili Pembe Fiyonk beni mimlemiş,geç kalmadan hemen cevaplıyorum!

(bu arada hemen bir ilan-ı aşk edeyim,pembe fiyonk ve tatlı görümcesi Ofiş'i çok seviyorum bennn ♥♥♥ )

1.Hırs: En ucuz güzellik ürününüz hangisi? En pahalı güzellik ürününüz hangisi?
Sanırım en ucuz ürünlerim vücut losyonlarım.Pahalı da olsa ucuz da olsa hepsi aynı işlevi görüyor diye genelde market markalarından alıyorum. Bir de bazı yüz yıkama jellerim uygun fiyatlı hep.Oje kullansaydım kesinlikle oje olurdu bu soruya cevabım.Bir ojeye Chanel diye asla 70 lira vermezdim :)
Pahalı ürün iyi üründür diye bir takıntım yok,herşeyi deneyip cildime iyi geleni bulmaya çalışıyorum.En pahalılar sanırım Benev ve Skin Ceuticals ürünlerim. Makyajda ise fondotenlerimden bazıları diyebilirim.

2.Öfke: Hangi güzellik ürünleriyle aşk-nefret ilişkiniz var? ( yani bir bayılıp kullanıyorsunuz,sonra bir dönem nefret ediyorsunuz,sonra gene ona dönüyorsunuz vs. ) Hangi güzellik ürününüz bulmakta en zorlandığınız oldu?
 Pudra! Özellikle Mac studio fix pudram.Normalde pudra kullanmayı hiç sevmiyorum ama arada bu ürüne elim gidiyor.Bolca nemlenmiş cilde uygulayınca "aman ne güzel oldu bu neden kullanmıyorum ki? diyorum ama birkaç gün sonra yine pudralar benim için diye bırakıyorum.Sonra tekrar dön!
Bu aralar çok sevdiğim Guerlain Parure Aqua fondotenimin sadece Asya kıtası için üretilen ve sadece orada satılan en açık rengine ulaşmaya çalışıyorum. Kafamda planlar var,inşallah ulaşacağım,kurtulamaz benden :)

3.Oburluk:En lezzetli bulduğunuz güzellik ürünleriniz neler?(illa tat olarak değil,bazı ürünler göze de lezzetli gelirler ya,cıvıl cıvıl rengi olur vs.. )
LUSH ürünlerimin hepsi nefis kokulu,misss! Kocaman evi bile mis gibi kokutuyorlar.Sabunlar (mesela Rock Star,Sultana of The Soaps, Karma ) duş jöleleri (Joy of Jelly discontinued olmuş,vurun beni!) Banyo balistikleri,duş jelleri,masaj barları..Daha da sayarım!
Lush paketlerinin üzerindeki "Lütfen yemeyiniz!" uyarısı benim için konulmuş sanırım.
4.Tembellik:Hangi güzellik ürünlerini üşengeçlikten çoğu zaman kullanmıyorsunuz?
Cildim için hiçbirşeye üşenmem ama saçıma bilumum yağlarla maske vs yapmayı,sarmayı,beklemeyi falan hiç sevmiyorum.En fazla 10 dakikalık bakım maskelerini kullanıyorum çoğu zaman.Diğerleri vıcık vıcık,hiç uğraşamıyorum.
5.Gurur: Hangi güzellik ürünü sizin kendinize daha çok güven duymanızı sağlıyor? (yani onu kullanınca çok daha kendinizden emin vs hissediyorsunuz) 
Fondoten!Allaha şükür cildimde hiçbir sorun yok ama fondotenin verdiği o parlak ve pürüzsüz etkiye bayılıyorum! Makyaj yapmadan çıktığım günlerde bile illa fondoten veya renkli nemlendirici kullanırım.  Rengi eşitlenmiş,parlak,sağlıklı bir cilt görüntüsü bence makyajdan çok çok daha önemli..
6.Tutku:Karşı cinste en çekici bulduğunuz özellikler neler?
İlla karşı cinste olması gerekmiyor,karşımdaki insanlarda ilk dikkat ettiğim nokta çoğu insan gibi koku oluyor,iyi mi kötü mü bilemiyorum :( Bebeklerde bile durum böyle benim için..
7.İmreniş: Hangi güzellik ürünlerini hediye olarak almak isterdiniz?
Hmm,bugünlerde La Mer ürünlerine hayır demem herhalde! Bir de Dermalogica'dan denemek istediğim birkaç ürün var.
Bazı  parfümlerim de bitti,babama duyurmam lazım,tam da bugün havaalanında buluşacakken onunla :))

Ben de mimi yapmak isteyen herkese gönderiyorum!

Gelelim en çok soru gelen konulardan birine,dikiş!
 Önce makinamdan bahsedeyim size,

janomedikismakinasi
Şu yazıda sizin fikrinizi almıştım.Çoğu kişi amatör bir model işini görür demişti.Sonra yabancı kaynakları okudum,dikiş bloglarını da hatmettim.
Açıkçası 500-600 'ye kadar çıkartmıştım bütçeyi.
Pfaff ve Bernina en beğenilen,en sağlam,en tavsiye edilen markalar. Birazcık usta olsaydım alabilirdim,ama şu an benim için gereksiz profesyonellikteler.Zaten annemin teyzem tarafından el konulan bir Pfaff makinası var,belki birgün onu alabilirim :))
Singer'den çok şikayet vardı.Artık Çin'de üretim yaptığı için parçalarının eski kalitesi kalmamış.Çok sık hata veriyormuş.Onu zaten en baştan eledim.
Geriye Brother ve Janome kalmıştı.Janome hakkındaki yorumlar azımsanmayacak kadar iyiydi. (Japon firması olduğunu gözardı etmemek lazım) . Brother da zaten kült bir marka biliyorsunuz..
Bir akşamüstü ani bir ilhamla kalktım İMÇ'ye gittim.Blokları ve isimleri önceden ajandama kaydetmiştim.
Birkaç yer gezdim,fiyat aldım.
En son Sevilmişler Makina'ya geldim.Oradaki beyefendi gayet açık sözlü ve dürüst bir şekilde herşeyi açıkladı.Alacaksam eğer kesinlikle Janome almamı,zaten Janome'yi üreten firmanın Bernina'yı da ürettiğini söyledi. (Sonra fabrikanın kataloğunda gördüm zaten,gerçekten de aynı fabrika ve firmaymış,hatta aslında robot üretiliyormuş orada.).
Brother iyi bir marka ama içindeki bazı parçalar plastikten yapılmaymış (en azından benim baktığım amatör ve amatöre yakın modellerin) . Janome'nin ise hepsi metal.
Son olarak ise İsmek de artık  hep Janome alıyormuş. (Bunu da sonradan teyit ettirdim,hatta bir İsmek öğreticisinin evinde de Janome kullandığını gördüm) Neyse,marka belli olmuştu benim için,ama model hala sorundu.
O zaman neyin ne demek olduğunu pek anlamadığım için hangi özelliklerin olması gerekir falan hiç bilmiyordum tabii.Internet yorumlarında okuduğum tek şey ilik açmanın tek adımlı olması gerektiğiydi (bu da anca profesyonel makinalarda var).
janome
Ama beyefendi bu konuda da dürüst davrandı,en basit ve en ucuz modelinin gayet güzel iş göreceğini söyledi.
Burada bir noktayı da söyleyeyim size,fiyatlar desen çeşitliliğine göre artıyor. 1000 liradan sonra ise overlok özelliği ekleniyor.Yani eğer piko desenleri,süsleme falan yapmak istemiyorsanız (ki ben kesinlikle sevmem) o zaman ya 300 liralık basit modeli,ya da 1000 lira üstü (tam fiyatını hatırlamıyorum) overlok özellikli makinayı alacaksınız.Diğer modellere sadece desenler için para veriyorsunuz çünkü.
Sadece 50 lira daha ekleyerek bir üst modeli alabilirdim,ama sadece hiç kullanmayacağım desenler dikiyor diye.Hepsinin parça,dikiş kalitesi aynı.
Hiç dikiş bilmediğimi söyleyince o konuda da yardımcı oldular :) Alt katta küçük  bir atolye açmışlar,tüm model makinaları almadan önce denetmek için.Bir sürü çeşit kumaş var. (Janome'nin bir özelliği de kot gibi kalın kumaşları kolayca dikebilmesi,denedim,dikti gerçekten de). Orada bir bayan size istediğiniz herşeyi anlatıyor,hatta bir günlük özel bir eğitim de veriyor (ben gidemedim ne yazık ki). Makinanızı denetiyor,iğne iplik nasıl geçirilir gösteriyor vs.
Neyse 290 (ya da 299,tam hatırlamıyorum) bu en basit modeli aldım satıcının tavsiyesiyle. (Model-TR1018)
Alış hikayesi budur,gelelim dikiş hikayesine.

0 deneyiyim vardı bu konuda bildiğiniz gibi.
Ama ben çok küçük yaştan beri el işlerine çok düşkün olduğumdan (dantel,örgü,nakış,etamin  aklınıza gelen herşeyi yaptım :) ) bu işi de kıvırabileceğimden emindim :), ki öyle oldu.
Eve geldim,makina kitapçığına bakarım parçaları taktım,ipliği geçirdim ve diktim! Hatta o gece bir tunik bitirmiştim.
Peki nasıl yapıyorum hiç teknik bilmeden?
Mantık yürütüyorum :) Modeli kafamda belirledikten sonra bazen kalıpla,bazen de sevdiğim bir kıyafeti direk kumaşın üstüne koyarak kesiyorum. Genelde kolayca oturuyor. Yaka ve kol oturtmaları biraz zorluyor,onda da Burda dergisinin yönergelerini okuyarak ilerlerseniz bir şekilde oturuyor yerine.
Son zamanlarda ise hep şu yöntemle birşeyler dikiyorum,komik ama :))
Dikdörtgen kumaşın ortasından yaka deliğini açıp üstüme geçiriyorum,üstümde iğnelerle şekil veriyorum.Tam tasarım oluyor yani.Böyle diktiğim bir tunik harika oldu,hava biraz daha ısınsın göstereceğim size inşallah.
Fermuar geçirme, temiz dikiş gibi konuları ise Singer Dikiş Teknikleri kitabından öğrendim.Her şeyi aşama aşama anlattığı için kolayca uygulayabiliyorsunuz.
dikisteknikleri1
Etekler için bazen kalıp çıkarıyorum,bazen yine dikdörtgen kumaşı üzerimde tutarak ölçü alıyorum,ona göre kesip model veriyorum,kalıpsız yani.
Bazen Burda kalıplarının üzerinde oynayıp model veriyorum.Nervür ekliyorum mesela,yaka modelini değiştiriyorum vs.

(Pelerinin modelini biraz değiştirdim,keçe kumaş kullandım bu sefer, yakasına deri geçirdim ve altın düğmeler diktim)
Overlok makinası olmadığı için pek temiz dikiş dikemiyorum.Dışarıdan hiç sorun yok ama kıyafetin içi biraz sorunlu oluyor :) Kendime diktiğim için takmıyorum bu konuyu da fazla..Çeşit çeşit kumaşlarla oynamaya bayılıyorum,zaten şu an ev çıfıt çarşısı kıvamında. Kumaş almak hastalığa dönüşüyor inanın..
İstediğin modeli,istediğin uzunlukta,en fazla 10 liraya mal ederek giyebilmek çok hoş.Zaten alışveriş çılgınlığım çok azaldı bu işe giriştikten sonra."O kadar basit modellere 100 lira verilir mi,dikerim ben bunu!" kıvamında geziyorum hep.
Evet diktiğim çok şey var ama çoğu baharlıktı,bir de kombinle göstermek istediğim için şimdiye kadar yayınlamadım.İnşallah teker teker koyacağım onları.
İşte öyle,sorularınız olursa yine cevaplarım.

Bu arada,benim Burda arşivim o kadar minicik ki.Sadece 2011 eylül ayından beri olanlar var.O yüzden sizdem ricam eski sayılar,hatta 90'lı yıllar falan elinde olan varsa bana sadece ozalitçiye gidip kopya alacak kadar bir süre için ödünç verebilir mi? Hatta sizin yanınızda da yapabilirim bunu,ödünç almama gerek kalmaz yani :) Maalesef sahaflarda artık hiç kalmamış eski sayılar.Olanların da kalıpları yok. Çok mutlu olurum birinizde varsa ♥
Saturday, March 17, 2012

Cilt Bakımı-Zararlı Maddeler ve İçerikler



 Biliyorsunuz uzun zamandır bir organik-bitkisel vs ürünler furyası var. Bunları neye göre,hangi maddeye organik olarak adlandırıyorlar bilmek lazım,zira hiçbir ürün yüzde yüz organik değil.İlla ki vardır içinde sentetik bir madde.
Ben daha önce söylemiştim,içerik takıntım yok.Konuştuğum birçok dermatolog da organik ürünlerin çok şe yaramadığını ve sadece bir pazarlama tekniği olduğunu söylemişlerdi.Ayrıca kanserojen,sentetik vs gibi maddelere çok dikkat eden birisi olsam,kremlerimin içinde bu maddeleri arayana kadar önce tavuk yemeyi keserdim mesela.O çok daha vahim bir madde (!) haline geldi. (bu arada söyleyeyim,haftasonu markette organik tavuk 50 liraydı! Allah'ın tavuğu yani,köyde özgür dolaşıyor diye 50 lira fiyatı var!)
Neyse,inanın bunları siz de takılmayın demek amacıyla yazmıyorum.Sadece benim bu konu hakkında düşündüğümü belirtiyorum.Biliyorum ki bu içerik olayına dikkat eden insanlar çok var.Ben de bu kaçınılması gereken toksik maddeleri burada toplamak istedim.Hem hangi madde neden sakıncalı olarak görülüyor anlamış olalım.

Karşımıza en çok çıkan,hakkında en çok konuşulandan başlayalım :